Hem oğluma hem kendime ayrı ayrı günlük tutuyorum. O küçükken annesi ve çevresi neler yaşadı, onunla ilgili neler hissettiler, birbirlerine karşı duyguları nasıldı diye bilmesini istiyorum. Benim günlüğüm ise bir nevi terapi görevi üstleniyor. Yazarak rahatlayanlardanım. Bu durumu paylaştığımda “Aman Fatma Hanım dikkat edin, okuyan olur” diye şaka yollu uyarıda bulunanlar çıktı. Hedef tabi 5 yaş bebesi değil, Onur’du. Günlüğümü göze sokar gibi TV’nin önüne koymasam da saklayacak bir duygum, geçmişim, sırrım yok. Neredeyse yaşadığım her şeyi Onur ve anneme anlatan biri olarak herhangi bir sırrın ortaya çıkma korkusuyla yastığa başımı koymuyorum. Peki, ya saklamak zorunda olduğunuz geçmişiniz olsaydı. Karşınızda gizem dolu bir polisiye mini dizi: Geçmişle Dans
3 çocuk annesi Megan, belgesel fotoğrafçısı Ray, dedektif Broome… Geçmişte yaşanan ve şimdiki çevrelerinde akıllara bile gelmeyecek sırları, seneler sonra hepsine musallat olur!
Aynı adlı kitaptan 8 bölümlük diziye çevrilen Geçmişle Dans, başarılı giriş gelişme sonuca sahip. Şaşırttığı noktaları, temiz çekimi, etkileyici sahne geçişleri ve kurgusuyla polisiye türünü sevenleri memnun edecektir. Merak duygusunu sonuna kadar koruyabilirken ters köşe yapan hamleleri de kendisine bağlıyor. Oyuncu kadrosu ne yazık ki tempoyu düşürüyor ve hikaye biraz yavaş anlatılıyor ama benim gibi uzun soluklu dizi yerine mini dizileri tercih edenler için ideal. Bir “Behind Her Eyes” değil ama zaten bunu da vaat etmiyor. Duygularımızın hayatımızı nasıl şekillendirdiğini apaçık gösteriyor. IMDb 7, ortalama 46 dk, türü polisiye-suç-gizem, +18
#sinemaseveranne #ssadizi #stayclose #geçmişledans#netflixtürkiye