İlk üç sene kendim olmakla anne olmak arasında hayli bocaladım. Toplumun “Anne isen ilk vazifen evlat, gerisi teferruat” görüşü vicdan azabımın büyümesini sağladı. Kendime zaman ayırmak, hayallerimin peşinde gitmeyi istemek, eşimle baş başa kalmayı planlamak evladıma ihanetmiş gibi hissettirildi. Neyse ki bu duygu zamanla azaldı. Öncelik evlat olsa da her kadının kendi olabilmeye hakkı var. Bunu kafası hayli karışık karakterle ele alan bir dizi, ikinci sezonuyla daha güçlü ve gerçekçi geri döndü: İki Anne İki Kız
Ana ve Mariana yeni sezonda aralarını düzeltmek için hayli çaba gösterirler. İkisi de çocuklardan uzak kalmak istemez. Hem gönüllerini hem kariyerlerini idare etmeye çalışan anneler, birçok sorunla mücadele ederken hayallerinin de peşinde koşarlar.
Meksika yapımı Netflix dizisinin 9 bölümlük ilk sezonu biraz uçuk kaçıktı. Kafası karışık karakterler, bir türlü ray tutturamayan ilişkiler, anneliğiyle kadınlığı arasında sıkışanlar hem yoruyor hem merak uyandırıyordu. Buna rağmen size önerdiğimde güzel dönüşler aldım. 8 bölümlük 2. sezonda beklentim düşükken daha çok sevdim. Tüm kadınların ayakları yere daha sağlam basıyor, kendilerine önem veriyor ve hayatlarını başkaları için yaşamıyorlar. Hepimizin yapmak isteyip de cesaret edemediği adımları atıyorlar adeta. Daha sıcak, daha gerçekçi ve belki de biraz hüzünlü sezonu beğendim. Şans verin derim. IMDb 7.4, ortalama 35 dk, türü dram komedi, +18
#sinemaseveranne #netflixtürkiye #ssadizi #madresolohaydos#annefilmleri #ikianneikikız