Aile içinde, evlilikte, işte, arkadaşlıkta her zaman güven arıyoruz. Bu ihtiyaç zamanla kendini azaltsa da ve “Kimseye güvenmiyorum, güvenince hayal kırıklığı yaşıyorum” desek de o güven konforunu devam ettirmek istiyoruz. “Kemalim yapmaz” diye ufacık bir replik Türk dizi tarihine geçmişken ve biz bunla eğlenirken o güven duygusu bizi seneler içinde nerelere sürüklemedi ki… İşte bu duyguyu tek bir hikaye içinde 8 farklı karakter üzerinden irdeleyen, sosyal medyaya da körükleyici görevi veren gizem dolu bir Netflix mini dizisiyle karşınızdayım: Clickbait
Evli ve 2 çocuklu Nick bir anda ortadan kaybolur ve videosu yayılır. Bu kaçırılma videosu eğer 5 milyon izlemeye ulaşırsa Nick öldürülecektir! Kadınlara zarar verdiği bilgisi de eklenen video, elden ele yayılır ve iş çığırından çıkar. Nick gerçekten kaçırıldı mı? Kim kaçırdı? En önemlisi eşi ve kardeşinin asla inanmadığı kadınlara zarar vermesi doğru mu?
Birçok polisiye projesi izlediğim için rahatlıkla belirtebilirim ki dizinin türü polisiye görünümlü suç ve gizemdir. Zira polisiye yönü yeteri kadar doldurulmamış. Diğer yandan, her bölümde farklı karakterleri öne çıkararak gizemi çözme yolu hayli başarılıdır. İzlerken sosyal medyaya kızıyor, Nick’e kızıyor, çevresindekilerden şüpheleniyor, başınıza gelse ne yapacağınızı düşünüyorsunuz. İtiraf etmeliyim, 2 veya 3. bölüm sonunda kaçıranı net şekilde tahmin edip havaya girmiştim; yanlış çıktı! Finali şaşırttı ve bu durum mutlu etti. Derdini uzatmadan, duygu sömürüsü yapmadan, temposunu düşürmeden tertemiz anlatıp bitiriyor. Mini dizi olması memnun etti ve 2. sezona gerek duyulmamalı. En çok etkileyen yanı ise yalnızlığın nasıl zor olduğunu hissettirmesi. IMDb 7.4, türü suç-gizem-dram, 8 bölüm – ortalama 47 dk, +18