Bir gruba, topluma ait olmak güven hissi verse de kendi kararını alamayacak kadar kurallı, baskıcı yapı insanı boğuyor 😨 Bu ister siyasi görüş ister dini bağlanma olsun, fark etmiyor 🤷🏻♀️ Ne yazık ki kadınların her alanda yara aldığı dünyada bir de katı kuralları olan toplumlarda kadınların tamamen ikinci plana atılması, önemsenmemesi ve sonunda içten içe kendini yiyip bitirmesi yürek burkuyor 😔 Bunu yaşanmış bir hikayeyle tekrar görmek üzücü olsa da dizi haline gelmesinin başarısına eşlik etmek paha biçilemez ✌🏼İşte karşınızda Netflix’in 4 bölümlük Unorthodox’u 📽
New York’un Hasidik Yahudi toplumunda doğup büyüyen Esty, evliliğinin ilk yılında bir türlü hamile kalamaz. Özellikle kadınlardan yediği baskıya daha fazla dayanamayan Esty, Berlin’e kaçıp özgürlüğün yolunu arasa da geçmişi peşini bırakmaz.
Diziden önce adını duymadığım koyu bir Yahudi komünitesinin hayatı şaşırtsa da anlatılanlara gayet ihtimal verdim. Kendi içine kapalı aileleri, toplumları ve buradan çıkan olayları çok gördük, okuduk ve belki de içinde var olduk 🤷🏻♀️ Kadınların arka plana atılması, ezilmesi, bir meta olarak görülmesi de üzücü ama tanıdık. Elbette hikayedeki derecesi çok fazla ama yazar Deborah Feldman’ın otobiyografik kitabından uyarlandığını düşündükçe de gerçekliği yadsınamaz 📖 Özgürlüğü için savaştığı sahnelerin Berlin kısmı azıcık masalsı gelse de yarı belgesel yarı dram konseptiyle oldukça ilgimi çekti 👍🏼 Konuyu sadece dine bağlamadan bir kadının özgürlük mücadelesi olarak izlemek gerek. Alman yapımda beni en etkileyen şey Esty’yi ezenlerin erkeklerden çok kadınların (kendi ailesi dahil) olmasıdır 🤦🏻♀️ Dizinin 21 dakikalık kamera arkası videosu var, izlemenizi öneririm. Gerçek Esty’i görüp hikayenin değiştirilen kısmı olup olmadığını anlatıyor. IMDb 8, 213 dakika, türü dram-biyografi, +16