4 yıldır adımdan çok duyduğum “anne” kelimesi çok şey öğretti. Meğer çocukluğun önemini bilmiyormuşum 🤷🏻♀️ Celil Ediz’i büyütürken 30 yıldır içimde sıkışıp kalmış minik Fatma’ya da el uzatıyorum 👧🏻 Unutulmayacak travmalar yaşamasam da çocukluğumla barışık biri değilim 🙄 Yılların birikmiş tozunu süpürmek de kolay değil ama fena gitmiyor 🤓 Aynı anda iki çocuk büyütüyorum ve bilin bakalım hangisi daha şanslı 👦🏻 Bu nedenle çocuk yetiştirmeyle ilgili projelere sıkıca sarılıyorum. Her birinden sayısız şey öğrendim. Bunlardan biri de psikolojik sorunlarını yeme bozukluğuna sürükleyen Ellen hakkında: Kemiklerine Kadar 📽
4 farklı tedavi merkezine gidip başarısız olan Ellen, anoreksiya nervoza hastası genç bir sanatçıdır. Ailesiyle yaşadığı sorunlar üstüne çizimlerinden biri nedeniyle hayranının trajik bir olaya maruz kalması Ellen’ı çok etkilemiştir. Üvey annesi ve kardeşinin ısrarıyla son kez tedaviyi kabul eder fakat bu seferki tedavi merkezi diğerlerinden hayli farklıdır.
Uyarmam gerek: Şu anda veya geçmişinizde yeme bozukluğunuz varsa film zorlayabilir❗️Olayı en gerçekçi karelerle yansıtmak amacıyla ekipte konuyla ilgili mücadele eden insanlar çalışmış. İddiası olmayan ama dramının gerçekçiliğine inandıran bu bağımsız filmden birçok ders çıkaracağınıza eminim👍🏼 Hastalığı basma kalıplarla anlatmak yerine yemek odasına “işkence odası” denecek kadar vurucu kalıplar kullanılmış. Yaşamayanlar veya içselleştiremeyenler için sıkıcı, depresif gelebilir. İşin ciddiyetini kavrarsanız beğeneceğinize inanıyorum✌🏼 Başarılı oyuncu kadrosuyla dramın dozu güzel harmanlanmış. Hemen her olumsuzluğun ucunun çocukluğa inmesi “Yeter be arkadaş, bu da mı?” dedirtiyor 🤦🏻♀️ Ötekileştirmeden, “Rahat batıyor buna da” demeden, yargısız infaz yapmadan önce anlamaya çalışalım 🙏🏻 Herkesin, özellikle de evlatlarımızın buna ihtiyacı var! Netflix’te bulabilirsiniz. IMDb 6.8, 107 dakika, dram, +16