Hayvanları “uzaktan” severek büyütüldüm. Bu sevgide kırılma noktam anneliğim oldu. Celil Ediz’le beraber merhametim mi çoğaldı, hayata bakışım mı yumuşadı bilmiyorum ama olumlu duygular arttı ✌🏼Evladım sadece kedi köpeğe değil kuşlara, ineklere, tavuklara, karıncalara da merhamet göstermeyi başarıyor. Her market dönüşü sokaktaki hayvanlara ekmek, mama taşıyor 🐈 Bundan hayli mutlu olmamla birlikte hala hayvan belgeseli izlemeyi sevmiyorum 👀 İnternet platformları ve YouTube’dan önce hayvan belgeseli dendi mi vahşi hayvanlar akla gelirdi; bu da beni hiç cezbetmezdi. Ta ki izlediğim son Oscar adayı belgesele kadar! Karşınızda Ahtapottan Öğrendiklerim 📹🐙
Belgesel yönetmeni Craig Foster, zor bir döneminde terapi niyetine Güney Afrika sahillerinde dalmaya başlar. Bir gün karşısına meraklı bir ahtapot çıkar. Bir dahaki dalışında su altı kamerasını da yanına alarak daha önce denemediği bir arkadaşlık kurar.
Yapımı 10 yıl süren belgeselin hem duygulara hem göze hitap etmesi adından bu kadar söz edilmesinde büyük rol oynuyor 👍🏼 Bir insanın içsel dönüşümüne ahtapotla arkadaşlığı üzerinden şahit olmak çok şaşırtıcı 🙈 Daha çok doğayla, hayvanlarla, bitkilerle iç içe olmayı aşılıyor adeta. İnsanlarla iletişim kurarken çıkmaza girdiğimiz sayısız zamanın yanında bir ahtapotla böyle samimiyet kurulması kalbi pamuk gibi yapıyor, gözleri dolduruyor 🥲 Hem ahtapotlarla ilgili şeyler öğreniyoruz hem de yaşam döngüsünü tekrardan hatırlıyoruz 🤓 Açıkçası aralarındaki bağa da deniz altının muhteşem renklerine de özendim 💙
Diğer yandan, zaman zaman belgeselden öte film olduğu düşüncesine kapıldım 🙄 Zira kurgu olduğunu hissettiren sahneler vardı. Yaşam döngüsüne saygı duyayım derken gönülden bağlandığım bir bitkiyi/hayvanı/insanı sanki daha çok korurdum gibi geliyor. Gene de ister belgesel ister film olsun; kesinlikle izlemeye değer✌🏼 +7 olsa da duygusal yönden çocukları üzebilir. IMDb 8.3, 85 dk, türü belgesel