Anneliğimin ikinci senesinde ciddi anlamda tükenmişlik hissettim. Çocukluktan kalan üstü tuzla kapanmış yaralar, 7/24 evlatla tek başına ilgilenmek, iş hayatından uzaklaşmak, sosyalleşememek, büyük ailenin problemleri üst üste gelince “imdat” düğmesine bastım 🆘 Sonrasında yüklerimi tek tek sildim, attım, bağışladım, çıkardım, telefonu sessize almaya başladım 🤫 Siz deyin sadeleşmek ben diyeyim yolumu bulmak. Hala devam eden sürecim, gönüllü karantinada hep evde olmama rağmen çoğunlukla sakin kalmamı sağladı 🧘🏻♀️ Diğer yandan, “Ben sürekli mutlu olayım, olumlama yapayım, her anıma şükredip olumsuz duygularımı düşünmeyeyim” moduna girmedim ❌ Olumsuzluklarımı doya doya yaşayıp tüketiyorum. “Aman sağlığın yerinde, sus otur” diye büyütülen kızdan duygularını dile getiren kadına dönüşmek kolay olmasa da mücadelem devam ediyor 🤓İzlediğim belgesellerin epey faydasını gördüm bu konuda. Bunlardan biri Ted konuşmalarıyla rekor kıran bir kadına ait: Brene Brown. Onun da derdi “Mutlu olun, gelin kucaklaşalım” değil. Oldukça doğal ve gerçekçi yaklaşıyor hayata. Karşınızda Brene Brown: Cesaretin Çağrısı 📹
Son 20 yılını kırılganlık, utanç, empati alanlarında çalışarak geçiren Brene Brown, bu konuşmasında olumsuz görünen duyguların üzerine basıyor ve hem kendi hayatından hem çevresinden örneklerle yalnız olmadığımızı gösteriyor.
İlham veren, iyi hissettiren konuşmada sizi büyük vaatler beklemiyor. Hem güleceğiniz hem gözlerinizi dolduracak gerçeklerle yüzleştiriyor 👍🏼 “Göğe bakın, çiçekleri koklayın, herkese günaydın deyin” gibi olumlamalar yerine hepimizin içinde var olan ama itiraf edemediğimiz kırılganlıkları, utançları, korkuları kabullenmemiz gerektiğini ve bunları kabullenerek konfor alanımızdan çıkabileceğimizi vurguluyor ✌🏼 E bunun için gerekli olan nedir? Cesaret! Kabullenmek de kolay değil cüret etmek de ama bir yerden başlamak lazım. Ted sayfasında 50 milyon üzerinde izlenen “Kırılganlığın Gücü” konuşmasında ve Netflix’teki konuşmasında yeni şeyler duymayacaksınız ama nelerin üstünü örttüğünüzü fark edeceksiniz. IMDb 7.7, 76 dk, türü belgesel-dram, +13