Kötümser senaryo yazmada becerikliyimdir 👀 Bir haber aldığımda, film izlediğimde, biyografi okuduğumda “Ya bizde de böyle olursa!” gibi sayısız olasılıkları sıralar, yastıkla kafamın birleştiği dakikalarda geleceğin Z raporunu çıkarmaya koyulurum 🤦🏻♀️ Anne olunca bu olasılıkların başına “Bana bir şey olursa oğluma kim, nasıl bakacak?” geliyor 🤷🏻♀️ Hatta geçen sene tek başıma günübirlik İzmir’e giderken Onur’a upuzun mail atmıştım; içinde Celil Ediz’e dair tüm sağlık ve okul bilgisi, sigortası, hesapları yazıyordu 🤭 Kötüyü çağırmamanın, olumlama yapmanın gücüne inanarak bu düşünceleri hızlıca def etmeye çalışsam da dönem dönem ayarlarım bozuluyor 🤷🏻♀️ Hani haberlerde olayın o anını biliriz ama filmlerde olaydan sonra yaşananları görürüz ya, o mahveder beni işte 😔 İlk kez 9 sene önce, sonra geçen hafta izlediğim bir film de aynı etkiyi bıraktı. Karşınızda yaşanmış Kore yapımı Yepyeni Bir Hayat 📽
Çok sevdiği babası tarafından veda bile edilmeden yetimhaneye bırakılan 9 yaşındaki Jinhee, durumu bir türlü kabullenemez. Babası yaşarken yetim olmayı anlayamayan kız, terkedilişin acısını hayattan çıkarmaya çalışır.
İlk seyrettiğimde aklıma sadece yeğenlerim gelmişti, şimdiyse her saniyesinde Celil Ediz karşımda duruyor gibiydi 😔 Çocuğun bitmeyen öfkesi, yepyeni ama yarım hayatı, gerçeği kabullenememesi, terk edilmesine bahane araması, hayata teslim olma aşamaları boğazınızda öyle bir yumru oluşturuyor ki nefes alamıyorsunuz 🥺 Az lafla çok şey anlatırken duygu sömürüsü yapmadan yetimhanedeki yaşamı yansıtması beğeniyi artırıyor ✌🏼Tabi bir de Batı dünyasındaki zenginlerin Doğu’yu “satın alarak” sömürmesi sinirlendiriyor. Mendilinizi hazırlarken film bittiğinde, uyuyan çocuklarınızı lütfen uyandırıp sarılmaya çalışmayın! Tekrar uyutmak zor oluyor 🤫 IMDb 7.5, 92 dakika, türü dram