Nesiller geçtikçe, teknoloji ilerledikçe, araştırma ve anlama gücü arttıkça aile yapısı da değişiyor. Babanın görevi eve ekmek parası getirmekken annenin görevi evliliğin, çocukların ve evin tüm sorumluluğunu alması bilinen ama güncelliğini koruyamayan bir tanım oldu. Sebebi kadın hakları, eşitlik, hayatı paylaşmakla birlikte aile içi ilişkilerin eskisinden daha fazla sorgulanması ve ilginin öne çıkmasıdır. Çocuğunun kaçıncı sınıfa gittiğini çocuğuna sorarak iletişim kurmaya çalışan babalardan, gece yarısı ateşinin düşmesini bekleyen ve sımsıkı sarılarak yorgunluklarını atan babalar dönemine geçiyoruz. Sonradan tamiri zor ilişkiler yaratmak yerine temeli daha sağlam tutmanın önemini kavrıyoruz. İşte bunu ders çıkartırcasına gösteren bir film önerim var: Senden Bana Kalan
Hawaii’de yaşayan zengin ve işkolik Matt’in hayatı eşi Elizabeth’in geçirdiği kaza sonrası alt üst olur. Eşi yaşam ünitesinde mücadele verirken Matt, iki kızıyla beraber hayatını tekrar gözden geçirir ve hiç bilmediği şeylerle yüzleşir.
Oscar ve iki Altın Küre ödüllü Senden Bana Kalan’da, çekirdek ailesiyle aynı evde yaşayıp neredeyse hiç bağlantısı kalmayan babaya şahit oluyoruz. Görseldeki replik doğru ama eksik! Baba sadece parayla eğitme düşüncesindedir. Hayat o kadar kolay değil maalesef. Eşiyle, çocuklarıyla ve evle ilgisi olmayan erkek figürü çok tanıdık geliyor. Çözümü aramaktan vazgeçmiş anne, aradan istem dışı çekilince baba süt dökmüş kedi bile olamıyor, o kadar yabancı ki her şeye! Hemen herkesin evinde yaşanabilecek sorunları sade ve duygu sömürüsü yapmadan anlatıyor. Pasif görünen karakteri en minimalist şekilde oynayan George Clooney’nin olgun tavrına ve üzüntüyle başa çıkma yoluna bayıldım. “Aile her şeydir” derken buna çaba göstermeyenlerin ibret alacağı bir filmdir. Aile filmi gibi görünse de çocuklarla izlemek doğru değil. IMDb 7.3, 115 dakika, türü dram komedi