Ne zaman “İnanç konusunda filmler yazmaya mesafeliyim, bir daha yazmam” desem karşıma güzel örnekleri çıkıyor 🙈 Aamir Khan’ın PK ve Kore serisi Tanrılarla Birlikte’den sonra kendime rest çeksem de gerek anneliği barındırdığı için gerek iki zıt fikri yan yana getirdiği için 6 sene önce izlediğim ve dün tekrar ekran başına oturtan Philomena’yı size anlatmak istedim. İşte yaşanmış buruk bir hikaye: Umudun Peşinde.
Gazeteci Martin Sixsmith, işlerinin tepe taklak olduğu dönemde bir hikayeye ulaşır: Küçük yaşta anne olan Philomena, kilise tarafından oğlundan koparılmıştır. 50 sene geçmesine rağmen evlat hasreti dinmez. Martin bu hikayeyi hem kullanmak hem de kadına yardım etmek için kolları sıvar.
4 Oscar adaylı Philomena’da ilk göz dolduran Judi Dench’in muhteşem oyunculuğudur 😍 Onu izlerken sakinliğine ve kabullenişine öylesine kızdım ki rol yaptığını unuttum. Evladını koruyamamış ve bunun vicdan azabını asla dindirememiş zavallı bir annenin çaresizliği yürek parçalıyor 😔 Kızılacak kişiler belliyken hem inanışın verdiği sorgusuz sualsiz kabullenişi hem de kimsesizliğin verdiği korkaklık etrafını bürümüş 🕸 Diğer yandan mesleğiyle bütünleşen ve her şeyi sorgulayan gazetecinin çıkarcı yaklaşımı Philomena ile tatlı sert ve keyifli sohbetlere sürüklüyor. Bu noktada film, inancı çift taraflı sorgulayarak seçimi bize bırakıyor 🤔 Yönetmenin duygu sömürüsü yapmadan ekrana aktarmasını, iki ana karakteri kızacağımız kadar net şekilde oynatması, polisiye gibi yapılan araştırmayı yumuşak karelerle ve müzikle bize yansıtması sevdiğim diğer yönleri oldu. İzlerken anneye kızabilirsiniz ve senariste abartılı kalemi için serzenişte bulunabilirsiniz 🙄 Ama bunun yaşanmış hikaye olduğunu ve kitaptan uyarlandığını unutmayalım. Yani herkes savaşçı ruha sahip olamıyor 🤷🏻♀️ PG-13 kodlaması var; 13 yaş üstü için uygundur. IMDb 7.6, 98 dakika, türü dram-biyografi-dram komedi