1971 tarihli “Hayat Sevince Güzel” filmi hatırlar mısınız? Hani köyden kasabaya teyzesinin yanına taşınan, aşırı cana yakın ve iyiliksever Ayşe; kasabadaki herkesin bakış açısını değiştiriyordu. Hatta bazen o kadar iyi niyetliydi ki küçükken bile “Bu kadarına saflık denir” diye inanmazdım. Gene de kalbimin bir köşesinde iyiliğin mutlaka yerini bulacağını da düşünürdüm. Elbette çocukluktan günüme kadar yediğim türlü kazıkları, pardon edindiğim tecrübeleri unutmuş değilim. Buna rağmen yoluma iyilikle devam etmeye çalıştım ve oğlumun da aynı yolda ilerlemesi için oyunlarında gizli mesajları veriyorum. Sonuçta mutlu ve sağlıklı olması dışında hepimiz çocuklarımızla ilgili “iyi” denmesinden keyif alırız, değil mi? Peki, sizce tek başımıza iyilik yaparak dünyayı kurtarabilir miyiz? Kelebek etkisi yaratabilir miyiz? Cevabı Pay It Forward yani İyilik Bul, İyilik Yap filminde!
7. sınıf öğrencisi Trevor, sorunlu bir aileye sahiptir ve erken yaşta olgunlaşmak zorunda kalmıştır. Okula gelen yeni sosyal bilgiler öğretmeni onlardan ilk gün şunu ister: Dünyayı değiştirecek bir fikir üretin ve uygulamaya geçin! Trevor inanılması güç bir işe kalkışır ve beklenmeyen etkiler yaratır.
Filmin en etkili gücü çıkış yaptığı fikridir! Ortaya atılan iddia hemen herkesin yapmak istediği ve aslında kolayca pes ettiğimiz bir şey: Dünyayı daha iyi yapmak. Zira tek başına imkansız. Ama kendi evimizin önünü süpürerek bile adım atabiliriz. Film boyunca aile içi şiddet, alkolik ebeveyn, fiziksel sorunu olan öğretmen konu edilmesine rağmen duygu sömürüsü yapılmaması akışı yumuşatıyor ve omuzlarınıza yük bırakmıyor. Finali eleştiri alsa da bilinçli bir seçim olduğu aşikar. Sonuçta gözümüz kapalı herkese iyilik yapmak gerçekçi değil; öyle bir dünyada yaşamıyoruz. Hatta ayaklarımız yere basarak iyilik yapmamız gerektiğini de özellikle vurguluyor. 2020 hedefleri için güzel bir başlangıç olabilir, ne dersiniz? Filmin kodu PG-13 yani 13 yaş altı için uygun değildir. IMDb 7.2, 123 dakika, türü dram