2 hafta önce Zincirlikuyu’da metrobüsü bekliyordum. 2-3 tane dolu gelene binmeyip boşu bekledim. Gelen boşa keyifle oturdum. Önümde 7-8 yaşlarında bir oğlanla babası ayaktalardı. Çocuğa yer verdim, adam itiraz etse de kabul etmedim. Çevremdekiler şaşırdı; yer verdiğim kişi yaşlı olsa mecburum ama çocuk olunca “gereksiz iyilik” görünüyor 🤦🏻♀️ Yaşlılara verdiğimiz kıymeti çocuklara ne kadar verebiliyoruz? Ataerkil toplumda arka planda kalanlar kadınlar kadar çocuklar değil midir? Neden ah çekmek yerine bir adım atmıyoruz? İlla 5 Vakit gibi bir çocuk gözünden film mi izlememiz lazım? 📽
Çocukluktan gençliğe adım atan Ömer, Yakup ve Yıldız, vaktin sadece ezanla hatırlandığı bir köyde yaşarlar. İçlerindeki nefret ve öfke aslında onlara öğretilen, yaşatılan hayatın sonucudur. Bu üç çocuk, hem anne babalarından hem de daha önceki neslin uyguladığı baskıdan yakınırlar.
Reha Erdem filmlerini izlemek kolay değildir. Sanat filmlerini seviyorsanız, diyalog olmadan verilen mesajı objeyle veya mekanla anlamaktan keyif alıyorsanız ne ala. Yoksa zorlayacaktır, önceden uyarayım 🙈 2 kez izlememin sebebi filmin odağındaki çocuklara yapılan zihinsel ve fiziksel şiddeti gayet etkileyici şekilde anlatmasıdır ✌🏼 Toplumda hakları asla düşünülmeyen çocukların maruz kaldıkları zorluklar, nefretle büyüyen nesiller doğuruyor. Anne babaların, büyükanne dedelerin yeni nesli anlamaması ve bunun için çaba göstermemesi benim de zaman zaman başıma geldiği için içim burkularak seyrederim 🤷🏻♀️ Filmde ne zamanın ne mekanın önemi vardır. Freud’un kulaklarını bolca çınlatıp, Oedipus ve Elektra Komplekslerine selam ederken çocukları anlamaktan asla vazgeçmeyin; ne filmde ne de gerçek hayatınızda! IMDb 7.3, 111 dakika, türü dram