Irkçılığı ya da sınıfsal ayrımı kınasak da maalesef fark etmeden bile yapıyoruz 🙄 Celil Ediz el ayak hastalığını kapıp da bir yıldır hasretle beklediğim tatilden aynı gün eve döndüğümüzde kendi kendime hastalığı Türkiye’ye getirenlere kızmıştım 🤦🏻♀️ Asıl sebep tabi ki kişiler değildi, hem çocuğun acı çekmesine hem de tatilin çöpe gitmesine üzülmüştüm 😔 Oysa hepimiz aynı kabuğun içindeki nar taneleri gibiyiz; tıpkı Ümit Ünal’ın bolca mesaj içeren Nar filmindeki gibi📽
Güzel bir kadın evinde sabah mayhoşluğunu atlatırken aniden kapı çalar. Gelen bir falcıdır; üstelik işin ehlisidir. Merakına yenik düşen kadın, falcıyı içeri alır ve olanlar olur.
Nar, 4 ana karakterle neredeyse tek mekanda derdini gayet net anlatıyor 👍🏼 İlk yarısında gizem ve gerilim ön plandayken, karakterlerin tek tek konuya dahil olmasıyla dram işin içine giriyor. Farklı kültüre, konuma, karaktere sahip bu 4 insan tek mekana sıkışıyor; tıpkı nar taneleri gibi. Farklı olsalar da aynılar aslında. Ümit Ünal, film ismini böyle özetlerken beni en çok duygu yoğunluğu etkiledi: Sevinç, üzüntü, vicdan, korku, sevgi, nefret! Hepsi iç içe ama farklılar✌🏼 Finalin genel havayı bozduğu düşünülse de hepimizin aynı hayatı yaşayabileceğimizi gösterdiğinden beni mutlu etmiştir ✅ Kendinden hayli uzak birini canlandıran Serra Yılmaz’a selam olsun 👏🏻 Kapıcı Mustafa’yı canlandıran @erdemakakce de filmin enerjisini hep yukarı çekiyor.IMDb 6.6,81 dk,türü dram-gerilim🍿BluTv’de izleyebilirsiniz.