Kendimizi, sevdiklerimizi koruma içgüdüsüyle veya büyüklerden görüp öğrendiğimiz için maalesef zaman zaman sınıf ayrımı yapıyoruz 👀 Hadi kabul edelim, bazen bir bakış veya bir mimikle dahi sosyal ve kültürel farklılıklarla bu ayrımı yapmışızdır. Peki, bizim ufaklıklara bunun yanlışlığını en doğru şekilde nasıl öğretiriz 🧐 Herkese kucak açmak, herkesi sevebilmek çok zor. Gene de önyargıları azaltarak, karşımızdakini anlamaya çalışarak, bakış açımızı azıcık genişleterek örnek olmak mümkün 👍🏼 Belki filmler bu yolda ciddi fayda sağlayacaktır, hele de yaşanmış hikayeler beyazperdeye uyarlandıysa! Tıpkı The Intouchables gibi 📽
Oldukça zengin bir aristokrat olan Philippe, yamaç paraşütü kazası sonrası felç geçirir. Boynundan aşağısı tamamen hissizleşen adama 7/24 bakımını üstlenecek biri gereklidir. Driss ise hapishaneden yeni çıkan bir işsizdir ve şans eseri sonucu Phillippe’in bakıcılığını üstlenir.
Can Dostum’u seyircilere sevdiren 2 şey var: Sade senaryo ve muhteşem oyuncu kadrosu ⭐️ İddiasız görünen senaryoda apayrı iki kültürdeki insanın bir arada ne kadar da uyumlu yaşayabileceğini, anlaşabileceğini gayet komik dille anlatıyor. Diyaloglardaki zeka pırıltılı espriler filmin kalitesini yükseltirken her iki tarafın da hayat koşullarındaki zorluklara bakışları ders çıkartacak kadar değerlidir 👍🏼 Bizler farklı takımı, farklı siyasi partileri tutarken bile sosyal medyada tartışmalara giriyoruz. Yaşanmış olan bu hikayede ise bırakın fikir ayrılığını, karakterlerin ortak noktası bile yok. Diğer yandan sınıfsal farklılıkları politik açıdan irdelemiyor; yani zaman zaman gerçekçi gelemeyecek kadar güzel bir uyum var 🙄 O yüzden sizi şaşırtabilir. Büyüyünce Celil Ediz’e mutlaka izleteceğim filmlerden biridir; seveceğinize eminim! IMDB 8.5, 112 dakika, türü biyografi-komedi 🍿
#sinemaseveranne #theintouchables #intouchables #candostum #filmönerisi #filmtavsiyesi #annetavsiyesi
