Hayatımız yaptığımız tercihlerin toplamıysa ve bazen zamanlama bazen yanlış tercihler nedeniyle “Ya onu yapsaydım, ya orada olmasaydım, ya başka okulda okusaydım” gibi sayısız düşüncelere dalıyoruz. Anneliğimde hep şunu sorguladım: Daha erken evlenseydim (bunu çok isterdim) anne olmadan önce daha çok gezip, eğlenip, Onur’la baş başa daha çok kalabilseydim daha sabırlı olabilir miydim? Veya 20’lerin ortasında anne olsaydım enerjim daha fazla olur muydu? Eminim sizin de böyle sorularınız vardır hayata dair. Başka seçim, başka zaman ve başka siz! O zaman hadi gelin bugünkü film önerisine: Paralel Evren!
Bir kuyrukluyıldız Dünya’nın yakınından geçecektir! Tam o gece 8 arkadaş bir ev yemeğinde buluşurlar. Aniden kesilen elektrik sonrası camdan baktıklarında bir ev dışında herkesin elektriğinin kesildiğini görürler. O evden yardım almaya gittiklerinde aklın yetmeyeceği gerilim başlar.
Baştan belirteyim; bu film herkese hitap etmez. Paralel evren, Kuantum fiziği gibi konular dikkatinizi çekiyorsa kaçırmayın. Ama bilginiz pek yoksa ve gene merak ediyorsanız filmin içinde tüm detaylar orta okul seviyesinde anlatılıyor, rahat olun. En şaşırtıcı yanı senaryosuz olmasıdır, her şey doğaçlama gerçekleşiyor. Kamera arkasında sadece 5 kişi çalışmış! Neredeyse tek mekanda geçen filmi izleyecekseniz bu bilgi doğrultusunda ilerlemek daha mantıklıdır. Zira filmin senaryo-oyunculuk-sinematografiden öte amacı en doğal haliyle gerilimi yaşatıp fikri yansıtmaktır. Bunu başarıyor mu? Hem de nasıl! Bittikten sonra kendime gelemedim, gece yarısı oturup tüm bilgi ve yorumları okudum. İlk etapta göremediğiniz, fark etmediğiniz şeyler çıkacaktır. Battaniyenin renginden tutun da bardağın yerine kadar her şeye iyi odaklanmanız gerekiyor. Gerilim garantili, bilimkurgu sevenleri memnun edecek, detaylara dikkat etmeyenlere “sıkıcı” gelecek. Her sahnenin, her objenin ve hatta her kamera geçişinin anlamı var! Bittikten sonra saatlerce tartışmak isteyeceğiniz birileri olacak, tıpkı benim gibi. IMDb 7.2, 89 dakika, türü gizem-bilimkurgu-gerilim