Merhametimizden kaynaklanan zaafımız var: Talep edilmediği halde tavsiye vermek! Bunu annelerimiz de, yaşıtlarımız da sosyal medyadaki hemcinslerimiz de yapıyor. İşin bir adım ötesiyse en ufak sıkıntıyı paylaşınca “Senin yaşadığın ne ki? Bak ben bunla uğraşıyorum.” diyerek hem kendini öne çıkarma çabası hem seni vicdan azabına boğma arzusudur. Hikayelerde sinema haricinde ne zaman bir şey paylaşsam – çocuk, evlilik, geçim, aile – en az 2-3 canım hemcinsim “Siz gene iyisiniz tek çocuğunuz var, en azından çalışmıyorsunuz, bakıyorum da lüks yaşıyorsunuz” gibi sayısız cümleler yazıyor. Cevap verince de “Madem kaldıramıyorsun burada işin ne? Kapa yorumları” oluyor. Corona virüsüyle durum vahimleşti. Sürekli tek çocuk sahibi olmam, eşimin evden çalışması yüzünden neredeyse linç yiyeceğim. Şu an 2-3 çocuğa bakacak maddi ve manevi imkanım olmadığı için kardeş düşünmüyorum, eşimin şirketi izin verdiği için evden çalışıyor; ne yapayım? Bazen tıpkı Netflix’in After Life dizisindeki Tony gibi içimden geleni çata çata söylemek istiyorum.
Çok sevdiği eşi aniden ölünce Tony ağır depresyona girer ve bundan çıkmaya hiç niyeti yoktur. Artık herkese aklına gelen her şeyi söylemeye başlar. Ne etiği düşünür ne karşısındakinin kırılma ihtimalini. Ama çevresindekiler Tony için endişelenmeye başlarlar.
Yönetmeni, senaristi, yapımcısı ve başrol oyuncusu Ricky Gervais, her insanın yapmak istediğini öyle naif bir dram ve durum komedisi içinde aktarıyor ki 6 bölüm ne zaman geçiyor fark etmiyorsunuz. Zaten Ricky Gervais ismini tanıyorsanız onun vurucu mizahını burada kısacık anlatma imkanımın olmadığını bilirsiniz. Tanımayanlar da diziyi izledikten sonra eminim araştıracaktır. Benim üstünde durmak istediğimse karakter detaylandırmalarının başarısı, hayata tutunma isteğini yok edecek kadar sevginin varlığı, mizahın çok derin bir drama mükemmel yedirilmesidir. Senaryonun üstünde ne kadar durulduğu aşikar ama bunu anlatma şeklinde de ciddi emek var. Dizi bittiğinde tuhaf hisse kapılıyorsunuz. Tony’e kızıp kızmamak arasında kalırken çevresindekilerin iyi niyetli yaklaşımlarına bakıp “Bana kaç kişi böyle sabrederdi ki?” diye düşünüyorsunuz. Hayata böyle tutunabilir miydim bilmiyorum ama 24 Nisan’da gelecek ikinci sezonu dört gözle bekliyorum! Dizi +18’dir, çocuklara uygun değildir. IMDb 8.4, 30’ar dakika, türü dram komedi